Elazığ
08 Aralık, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    38.25
  • EURO
    43.83
  • ALTIN
    4076.8
  • BIST
    9.317
  • BTC
    85102.848$

ŞEHİTLER TEPESİ BOŞ DEĞİL, ŞEREFSİZLERİN ÇUKURU DA BOŞ DEĞİL…. ŞEHİTLER TEPESİ BOŞ DEĞİL

16 Kasım 2025, Pazar 13:39

Bu topraklar var olduğu sürece, bu cümlenin anlamı yüreklerimizde çelikleşmeye devam edecek. Bu vatan ve al bayrak için ölmeyecek tek bir Türk evladı yoktur. Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır. Bu iman, bizim en büyük gücümüzdür.

Fakat gücümüz kadar, acılarımız ve utançlarımız da derindir. Bu hafta, vicdanımızı yoran, bizi içeriden kemiren üç büyük sorunu masaya yatırıyoruz.

 ŞEREFSİZLER ÇUKURU DA BOŞ DEĞİL…

Öncelikle, o "Şerefsizler Çukuru" meselesi... O çukur boş değil. Ve ne acıdır ki, onlar artık utanmayı da bıraktılar. Şehitlerimizin naaşları memleketlerine dahi ulaşmadan, o şerefsizler, uçakların fotoğrafını pervasızca paylaştılar. Okuyucudan özür dilerim ama bu zihniyeti tarif edecek başka bir kelime bulmak, bu ihanetin hafifletilmesi demektir.

Dışarıdaki düşman olan Yunanistan'ın yıllar geçse de içindeki kin ve nefreti bitmeyecek. Onlar, bizim başarısızlığımızı bekleyecek en zayıf anımızı kollayacak acılarımızı sevinçlerine meze yapacaklardır. Bu onların zihniyetinde normaldir.

Peki biz ne yapıyoruz? Su uyur düşman uyumaz gerçeğini kulak ardı edip, yurdumuzun cennet köşeleri dururken, vefasızlık örneği gösterip o şerefsizlerin adalardaki işletmelerine koşuyoruz. Unutkanlığımız ve tüketim çılgınlığımız, o çukurun derinliğini artırıyor. Bu vefasızlık, düşmanın ekmeğine yağ sürmekten farksızdır.

 

Öğretmenin Çilesi:

Formaliteden Seminerler ve Toptancı Yaklaşım

Gelelim vatanın geleceğini emanet ettiğimiz öğretmenlerimize. Ara tatil denen, bence öğretmene pek de faydası olmayan bu dönem, "Dijital Okuryazarlık Modülleri" gibi cafcaflı başlıklarla adlandırılan, alt yapısı zayıf internet ortamlarında sunulan zorunlu bir "sözde seminer" çilesine dönüştü.

Ana sınıfından diğer tüm branşlara uzanan toptancı ve verimsiz bir yaklaşımla, birkaç saat sürmesi gereken içerikler günlere yayıldı. Sözde ön ve son değerlendirmelerle 'modern' görünen bu süreç, bir eğitimci olarak söylüyorum ki, zaman kaybı ve sabır sınavından başka bir şey değildi. Faydasız bilgi yoktur, evet. Ama faydasız ve zorunlu tutulan zaman kaybı vardır.

 

Sevgi Satılmaz

Son olarak, kalbimizi acıtan bir yozlaşma daha: Öğretmenler Günü.

Başat kendi öğretmenlerim olmak üzere bir çok öğretmeni tenzih ederek:

Öğretmenler Günü, sevgi ve saygıdan ötesi olmayan, bir çiçek ya da anlamlı küçük bir hediye ile taçlandırılması gereken, kutsal bir gündür. Fakat biz bu canım günü aldık, lokanta, kafe, restorandan altınlı, gümüşlü hediye zırvalığına çevirdik!

Daha da fenası, öğretmenler olarak maalesef buna sessiz kaldık; sınıf anneleri eliyle zorunlu, dayatmalı "para toplama günlerine" dönüştürdük. Bir eğitimci olarak itiraf ediyorum: Camia olarak artık bu konuda bir çeki düzen şarttır. Öğretmenlik, pırlanta bilekliklerle değil, bir öğrencinin gözündeki ışıltıyla onurlandırılır.

Kalın sağlıcakla…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum