Elazığ
12 Mayıs, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    38.25
  • EURO
    43.83
  • ALTIN
    4076.8
  • BIST
    9.317
  • BTC
    85102.848$

ESRARKEŞ FASIL

08 Mayıs 2025, Perşembe 12:35

  Gece dört. Sahil çılgın; ara sokaklar esrarkeş... bir sabırsızlık silsilesi sürüklemiş beni, şehrin en kederli semtlerine... Birkaç hayat belirtisi kalmış dışarda, biri ben değilim.
              Yaşıyor sanıyor bunlar beni. Mesala şu kedi... tedirgin gülümsüyor bana. biraz umut biraz korku kokteyli bakışlar....göz kırpıyorum kediye... ölürsem şiirlerime iyi davran! Bir teneke sesi; kedi kayıp... Şehir kayıp, ben kaybolmanın eşiğinde... volta atıp dururken yitirilmişliklerin sinesinde.
             Şu güvercin...özgürlüğüyle - bana inat- bana hava atmakta... gecenin tutsak kasvetine kafa tutmakta, eli kolu bağlıları kıskandırtmakta... cakasını takınmış, sabahı karşılıyor; karışıp gideceği beyaz köpüğü var onun. Ölüyüm ben , havan kime diyorum; inanmıyor yaşamadığıma; bel kırıp gidiyor. 
              Bir şey yapmam mı yoksa hiçbir şey yapmamam mı lazım... cansızken canlı görünmek ne kadar berbatsa canlıyken cansız görünmek de o kadar...
             Bir fare... kocaman ama ürkek... Kedinin gitmesiyle ferahlamış, ama bana bir hayli öfkeli... sanki kedinin burda olmuş olmasının sebebi benmişim ... git zıbar, ne işin var senin bu saatte, bu kasvetin göbeğinde. fare bir ölüyle neden konuşsun ki diyorum... belki de yanılsamalar, halüsinasyonlar ...
             Uzaklaşıyorum... Güneş çoktan doğmuş olmalıydı... Ama ben adım atacak bir ön bile göremiyorum. Sis ve ikizi kasvet... Görmek için ıslık gerek bu zifiri gecede...Duymasak da olur bu sensiz sessizliği...
             Uzakta- galiba Adalar'da - bir yılgın fasıl... Eskimiş bir konak... yorgun bir cümbüş kalıntısı.. Asıl küreklere aheste çek diyesim var; mehtap yorgun. Gün ışığı yok hâlâ ortalarda. Aksatılmadan estirilen bir bıkkın rüzgâr..
             Nereye baksam avuntusuz esintiler... Kayıkhaneye iniyorum, azman bir köpek hırlıyor. Mesela o da beni yaşıyor sanıyor. Havlaması korkutmuyor beni- oysa ben köpekten öyle böyle değil- fena korkardım. korkmuyorum; bilakis korktuğu için havladığı aşikâr. O azmansa ben de hayalet...  Yine de asgari bir korku kokuyor kayıkhane; bir de yosun ve balık... 
             Fasılasız süregiden fasılın da sesi, iyiden iyiye kısılıyor. Sisler arasından ince, zayıf hem ağır hem cılız, sarı bir ışık.. Gecikmiş gün geliyor... Bu kadar da olmaz ki!.. Beni yaşıyor sanıyor hâlâ her şey. Şu balıkçı selam verdi geçti uykulu gözlerini ovuştura ovuştura. Ayıp etti ama... ben yaşamıyorum. Gidip saklanmalıyım bir kıytırık zulaya..Bağımlıyım bu fikre.. Yaşamadığımı bilmiyor insanlar. 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum