Elazığ
01 Temmuz, 2025, Salı
  • DOLAR
    38.25
  • EURO
    43.83
  • ALTIN
    4076.8
  • BIST
    9.317
  • BTC
    85102.848$

SOLO AMA ASLA YALNIZ DEĞİL

13 Mayıs 2025, Salı 17:00
SOLO AMA ASLA YALNIZ DEĞİL

Öncelikle teşekkürle başlamak istiyorum. Cesur kalemlerin, vatansever gazetecilerin, tarafsız,toplumun nabzını tutan yayıncıların kıymetini bilen bir okur olarak, bu birkaç satırı yazma fırsatı verildiği için minnettarım.
Yılların verdiği okuyuculuk refleksiyle şunu biliyoruz: Köşe yazısı sıkıcı olmamalı, uzun cümlelerin ardında kaybolmamalı, günceli takip etmeli, topluma dokunmalı ve tarafsız bir bakış açısıyla kaleme alınmalı. Eğlenceli de olmalı elbet. Çünkü okuyucu artık seçici; zamanı kıymetli.
Ancak işin bir de diğer yüzü var: Yazmak. O kolay gibi görünen şey, aslında insanın kendisiyle yüzleşmesi. Nereden başlamalı? Elbette bildiğinden. Bu yüzden, yaklaşık 30 yılı aşkın  eğitimcilik birikimimle bu yazıya “eğitim penceresinden” bir bakışla “merhaba” diyorum. Daha nice eğitim odaklı görüş ve yazılarda buluşmak dileği ile...10 mayıs ile 16 mayıs engelliler haftası 30 yılı aşkın bir eğitici ve başöğretmen olarak bu hafta ile ilgili yazıyı bir haftaya değil bir yıla yayarak zaman zamna işleyecegiz...Üstelik bu alandaki kitabımızda yakında yayınlanacak...Konuyu bir gün,bir hafta ile değil gündemde tutmaya çalışacağız inşallah...
Geçtiğimiz hafta Elazığ’da tarihi bir ana tanıklık ettik. Fırat Üniversitesi’nin 50. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Elazığ semaları, SOLOTÜRK’ün gösteri uçuşuna ev sahipliği yaptı. Aslında 8 Mayıs’ta yapılacaktı bu gösteri, ancak hava muhalefeti nedeniyle 9 Mayıs’a ertelendi. Gösteriyi bir ilkokulun bahçesinden, apartmanların arasından, çoğu zaman yalnızca birkaç saniyelik görüntülerle izleyebildik. Ama izlediğimize değdi.
O anı anlatmak yetmez; yaşamak lazımdı. Bahçedeki çocukların uçağın sesiyle bir anda aynı yöne yönelmesi, heyecanla çığlıklar atması, kısa boylu arkadaşlarını üçerli gruplar halinde omuzlara alması, sabırla beklemeleri ve gösteri anında hep birlikte coşkuyla alkışlamaları... Teorinin pratiğe dönüşmüş haliydi... Pratiği millî olmasa da... Bunların hiçbiri planlı değildi. Tamamen spontane gelişti. Ama ruhu çok derindi.
Sosyal medyada gösterinin müziklerle süslenmiş videoları dolaşıma girerken, bizler Elazığlılar olarak gururun, onurun ve millet olmanın tadını bir kez daha hissettik. Üniversitemizle gurur duyduk. SOLOTÜRK’le gurur duyduk. En çok da çocuklarımızla gurur duyduk.
Peki, neden biz bu kadar coşkuluyduk? Neden bu kadar duygulandık? Çünkü yıllarca bu tür etkinliklerden uzak bırakıldık. Gurur, onur, millet olma bilinci bize geç geldi. Hâlbuki bu millet, bu gösterilere, bu coşkuya, bu heyecana yıllardır açtı. Tek bir uçağın gökyüzünde çizdiği birkaç figür, bir halkın yüreğini nasıl da doldurabildi, gördük. Çünkü bu millet sadece vergiyle, askerlikle değil; aynı zamanda gururla, coşkuyla, onurla da yaşamak istiyor.
Bu toprakların çocukları böyle etkinlikleri hak ediyor. Hem geçmişle bağ kurmak hem de geleceğe umutla bakmak için. Duygularımızı daha fazla ertelemeyelim.
Millet olmanın, bir ve beraber olmanın kıymetini bilerek...
Vesselam.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum