RAM, RAM, RAM,
13 Ekim 2025, Pazartesi 10:24RAM... Ne bir şarkının nağmesi, ne de bir şiirin mısrası.
Rehberlik ve Araştırma Merkezi'nin kısaltması.
Eğitim sistemimizin en hassas, en kritik ve belki de en görünmez köşe taşlarından biri. Bir çocuğun eğitim hayatının rotasını, alacağı desteğin niteliğini belirleyen resmi mühür.
RAM'ın temel görevi, bireyleri pedagojik testlerden geçirerek, düzeylerine en uygun eğitimi almalarını sağlamak ve onları ilgili okullara, gerektiğinde ise rehabilitasyon merkezlerine yönlendirmektir.
Okul çağındaki özel gereksinimli çocuklar, akranlarıyla aynı müfredatı, Bireyselleştirilmiş Eğitim Planları (BEP) çerçevesinde, belki biraz geriden ama aynı sosyal ortamda takip etmelidir. Mevzuat ve yönetmelikler bize, bu çocukların akademik olarak geç kalsalar bile sosyal yönden eksikliklerinin bariz olmaması gerektiğini söyler.
Bu dengeyi kuran, raporlayan ve imza altına alan tek resmi kurum ise RAM'dır.
RAM, ildeki tüm yönlendirmelerin, sayısal verilerin ve karar organının merkezidir. Mevzuatı birebir uygulaması beklenen, uzmanlarla dolu bir kurumdur.
Sınıf Mevcutları
Ancak kağıt üzerindeki ideal, sahadaki gerçeklikle çarpıştığında, vicdanlar sızlıyor. Yönetmeliğin net sınırları varken, bu sınırlar neden esner, neden aşılır?
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, özel eğitim sınıfları için maksimum öğrenci sayılarını net olarak belirler:
- Hafif Düzey Eğitim Sınıfları: En fazla 10 öğrenci.
- Otizm Sınıfları: En fazla 4 öğrenci.
- Birden Fazla Engeli Olan Öğrencilerin Bulunduğu Sınıflar: En fazla 4 öğrenci.
Bu sayılar, maksimum sınırlardır. Yani bir sınıfta minimum 1, maksimum belirtilen öğrenci olmalıdır. Ne var ki, sahada karşılaştığımız tablo bu sınırların aşıldığıdır.
Çalıştığım okuldaki özel eğitim sınıfında sekiz öğrenci var. Dahası, bu öğrencilerin tamamının engel durumu birden fazla, hatta bazılarının üç engeli bulunuyor.
Yönetmeliğin 13. maddesi (c) bendi nerede kaldı?
Kim takip eder?
Neden muhatap bulunamaz?
Uyarılar havada kalır. Bu durum, eğitim kalitesinden öte, bu çocukların anayasal hakkının ihlalidir.
Diğer okullar farklı mı? Meslektaşlarım veya Ram yönetmeliği, mevzuatı hatırlatmaz. Hatırlatsa değişen ne olur.. Bir şey değişir mi …Maalesef liyakat problemi...Ziya SELÇUK bakanımız bir ara uygulamaya çalışmıştı fakat yarım kaldı…
Anayasa'nın 42. maddesi, eğitimin her bireyin hakkı olduğunu açıkça belirtir.
Bu hak, özel gereksinimli çocuklar için daha da titizlikle, yönetmelikler ve mevzuatlarla uygulanmalıdır.
Sınıf mevcutlarındaki fazlalık, öğretmenin bireyselleştirilmiş eğitim sunma kapasitesini çökertir. 4 öğrenci yerine 8 öğrenciye eğitim vermek; destek, ilgi ve şefkatin yarı yarıya düşmesi demektir. Bu, bir hak ihlalidir.
RAM'dan başlayarak, sahada görev yapan her bir uzmana, idareciye ve öğretmene sesleniyoruz: Göreviniz sadece test uygulamak ve rapor hazırlamak değildir. Göreviniz, mevzuatı ve bu çocukların Anayasal hakkını savunmak ve takip etmektir.
Yeni atanan müdürümüz Pirhasan ÇAKMAK ile mevzuatın daha hassas uygulanacağını umut ediyor sahada iyileşmelerin zamanla özel öğrenciler lehine değişimlerini bekliyor ve izliyoruz…Destek sınıfımız açıldıktan sonra iki defa daha açmaya gelen ama sınıflarımıza ziyaret için zaman bulamayan sadece açılışlara değil sınıf ziyaretlerini ve saha işleyişi zorluklarını yerinde görmeye hassaten bekliyoruz şimdiden teşekkür ederiz…
Vicdan, hukukun en güçlü tamamlayıcısıdır.
Mevzuat, yönetmelik ve en önemlisi vicdanları ile görev yapan herkese selam olsun. Çünkü mesele sadece kural değil, aynı zamanda özel bir çocuğun geleceğidir.
Kalın sağlıcakla.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum