ADRES DEĞİŞİKLİĞİ İLE KAYIT SAHTEKARLIĞI
06 Ekim 2025, Pazartesi 10:02En iyi okul, eve en yakın okuldur.
Çocuk, mahallesindeki arkadaşlarıyla aynı sırayı paylaşır, aynı sokakta oynar, aynı yolda yürüyerek okuluna gider. Bu çocuğun doğal gelişimi içinde zihinsel fiziksel ve psikolojik gelişimi içinde en uygun olanıdır.
Bugün ise veliler, çocuklarını “daha iyi” bir okula yazdırabilmek için kilometrelerce uzağa taşıyor.
Adres değişiklikleri, sözde faturalar, işyeri değişikliği hatta kimi zaman “bağış” adı altında yapılan usulsüzlükler…
Her şey, çocuğun geleceği için “doğal” görülüyor. Sıradanlaşıyor, yasaları dolanmak hakmış gibi görülüyor.
Ama işte tam da burada başlıyor bozulma ve zorbalık.
VELİ ZORBALIĞINDAN AKRAN ZORBALIĞINA….
“Evden Okula, Vicdana Yolculuk: Veli Zorbalığının Bedeli, Çocuğa Yansıması”
Bir veli düşünün, istediği okula kaydı yaptırmak için sistemin etrafından dolanıyor.
Sonra çocuğuna ailede Ahlak ve dürüstlüğü anlatıyor. Ne kadar inandırıcı, değil mi?..
Bir veli “benim çocuğum ayrıcalıklı” dediğinde, o çocuk da “benim hakkım daha fazla” demeye başlıyor.
Bir diğeri, çocuğunun öğretmenini beğenmeyince hemen BİMER’e, CİMER’e başvuruyor.
Bir başkası, sabahları okulun içine kadar giren servis aracına ses çıkarmıyor, hatta bunu bir hak olarak görüyor.
Özel arabasıyla bırakan veli okulun bahçe kapısında bıraktığı çocuğun okul kapısından girinceye kadar trafiği tıkamayı normalleştiriyor arkada ki kornayı duymuyor bile…
Sonra da çocuklarına, kurallara uymanın önemini anlatıyor.
Velinin sergilediği her davranış, çocuğun karakterinin sessiz bir öğretmenidir.
Anne-babasını her istediğini farklı yollarla yaptırırken gören çocuk ne yapıyor.
Baskı kurmayı istediğini elde etmeyi doğal sanıyor.
Evde kuralsızlıkla büyüyen bir çocuk, okulda da kuralsızlığı meşrulaştırıyor.
Ve işte o noktada, veli zorbalığı akran zorbalığına dönüşüyor.
Ne kadar yasa çıkarırsak çıkaralım ne kadar yönetmelik hazırlarsak hazırlayalım,
eğer çocuklarımızın önünde biz yasaları eğip büküyorsak, çocuklarımızdan farklı veya dürüst davranışlar beklemek saflıktan öte uyanıklık olur…Armudun düştüğü yeri yadırgamamamız gerekir.
Asıl denetim, mevzuatta kağıtlarda değil, vicdanlarda başlar.
Velinin baskısı, idarenin mevzuata sonuna kadar hakim olamaması veya istediği gibi kontrol edememesi, öğretmenin sessizliği, okullarda yeterli rehberlik olmaması ( pdr mezunlarının yerine farklı öğretmenlerin görev alması) öğrencinin zorbalığı…
Hepsi bu zincirin halkası.
Bu zinciri kırmak için önce velilerin kendi davranışlarını sorgulaması gerekiyor.
Gerçek eğitim, sadece sınıfta değil, evde başlar.
Eğer evde dürüstlük, saygı, empati ve vicdan eksikse; okul ne kadar iyi olursa olsun, sonuç değişmez.
Unutmayalım, iyi okul, sadece iyi öğretmenle değil, iyi veliyle de mümkündür.
EN İYİ OKUL EVE EN YAKIN OKULDUR.
ÇOCUĞUN AİDİYET HİSSETTİĞİ OKULDUR
Yeter ki biz, o okulun kapısından içeri vicdanımızla girelim.
Kalın sağlıcakla…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum