Tatilin Hikmeti: Dinlenmek mi? Telafi mi?

Dinlenmek mi? Telafi mi?

2024-2025 eğitim öğretim yılı sona erdi. Sınavlarla yoğrulmuş, müfredatla keskinlestirilmişve başarı kıstası test kitaplarına hapsedilmiş bir yılı daha geride biraktik. Öğrenciler de öğretmenler de veliler de artık haklı bir “nefes” arayışında. Bursluluk, LGS, YKS derken bir kuşağın daha zihni 'sıralama' geriliminde yoruldu. Şimdi iki aylık bir yaz tatili var önümüzde.Bu tatil sadece bir boşluk, tembellik, sadece dinlenme veya çalışma değil; aslında firsatlarla dolu bir dönem.

Eğitimde Ne Kadar Yol Aldik?

Sınav odaklı sistemin dayattığı yolda ilerlerken, kimi zaman neyi kazandığımızı değil, neyi kaybettiğimizi sorgulamak gerekir. Çocuklarımız kaç test çözdü değil; kaç kitap okudu,kaçdoğa yürüyüşü yaptı, kaç arkadaşıyla nitelikli vakit geçirdi sorusu aslinda geleceğimizi şekillendiren daha değerli bir ölçüttür. Ancak sistem baska, hayat başka ilerliyor.

Tatil Bir Bosluk Değil, Doğru Planlanırsa Büyük Bir Şanstır

Yaz tatilini ikiye ayırmak mümkün: Birinci bölüm, hak edilmiş bir dinlenme sürecidir.Öğrenciler hem zihnen hemn bedenen yüklerini bir kenara bırakmalı, doğayla, sanatla,oyunla temas kurmalıdır. Ancak ikinci bölümde -özellikle temmuz ortasından itibaren-eksiklerin giderilmesi, yeni döneme hazırlık, kazanım tekrarları, okuma saatleri, beceri gelişimleri gibi etkinlikler devreye girmelidir.

Yerelden Örneklere: Elaziğli Çocuklara Özel Tavsiyeler

Elaziğ'da yaz demek Harput'ta bir akşam gezmesi, Cip Barajı çevresinde yürüyüs,Hazar Gölü'nde bir gün batımı ya da köyde dedeyle sohbet demektir. Bu kültürel ve doğal değerler çocuklarımız için en iyi yaşam deneyimleri olabilir. İlkokul çağındaki çocuklara tablet yerine taş boyama seti, akıllı telefon yerine hikâye kitabı, çizgi fǐlm yerine ailece izlenen bir sinema filmi verelim. Hazar Şiir Akşamlarına bir öğrencimizi götürmek, ona yüzlerce testten daha cok ilham verir.