APO VE KIRK SANİYE

Dezavantajlı Bireyler Üzerine Bir Not
Geçtiğimiz günlerde gazeteci Zülfü Bal ile birlikte bir halk toplantısına katılmak üzere Elazığ Belediye Başkanı'yla yola çıkarken ilginç bir olay yaşandı. 
“Nam-ı diğer Apo” olarak bilinen Abdullah Kaya, belediye başkanını telefonla arayarak mahallesinde aksayan otobüs seferleri hakkında yardım talebinde bulundu. 
Başkanın bu çağrıya olumlu yaklaşımı ve sıcak bir dille kendisini çaya davet eden Apo’ya verdiği samimi yanıt, Zülfü Bal’ın haberine de yansıdı.
 O an Elazığ, kırk saniyeliğine güzelleşti...
Ancak aklımıza takılan asıl soru şu: Bir belediye başkanına telefonla ulaşabilen bir bireyin yanında, ulaşamayan diğer dezavantajlı bireylerin durumu ne olacak? Eğitimde, toplumsal yaşamda ve istihdamda bu bireylerin yeri nerede?
Toplumsal Algı ve Farkındalık
Toplumun bazı kesimlerinde dezavantajlı bireylere yönelik önyargıların sürdüğü bir gerçek. Bu durum, bu bireylerin sosyal dışlanma yaşamasına neden olabiliyor. 
Birkaç derneğin el yordamıyla da olsa farkındalık yaratmaya çalışması gözden kaçmasa da alınan yol ne yazık ki bir arpa boyu bile değil…

Başta sorunun tanısı, tanımında, tahlilinde ve dolayısı ile tedavisinde zincirleme hatalar var. 
Sağlık tanımını eksiklerine ramın farklı tanımlaması ya da eksik yoğunluk nedeniyle yaşanan olumsuzluklar, ailenin ciddi müdahaleleri hatalı yönlendirmelere sebep olmakta. Aile eğitiminde ailenin yeterince bilgi sahibi olmaması, aile eğitimlerindeki aksaklıklar eğitimdeki, uzman eksiklikleri, bu alanda ki uygulanabilir testlerin yerel objektif ve milliliğin olmaması kurumlar arası koordinasyon eksikliği ve liyakatsizlik bu sarmalın yıllardır göz ardı edilmesi….  
Oysa yapılacak birkaç temel hamleyle bu durumun önüne geçilebilir:
Farkındalık Artırma: Toplumda önyargıları kırmak adına bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmeli.
Eğitim Fırsatları: Hayat boyu öğrenme ve mesleki eğitim programları yaygınlaştırılmalı.
İstihdam Teşvikleri: İşverenler dezavantajlı bireyleri istihdam etmeye teşvik edilmeli.
Sosyal Destek Hizmetleri: Bu bireylerin kamu hizmetlerine erişimi kolaylaştırılmalı.
Sonuç olarak, Elazığ’da dezavantajlı bireylerin yaşamını iyileştirmek adına önemli adımlar atılıyor. Ancak bu çabaların sürdürülebilir ve kapsayıcı olması şart. 
Erişilebilir bir şehir, sadece fiziksel değil, zihinsel engellerin de aşıldığı bir şehir olmalıdır. 
Çünkü bir toplum, en çok geride kalanına verdiği değer kadar güçlüdür...
.......................
19 Mayıs, milletimizin bağımsızlık ateşini yaktığı gündür. Atatürk’ün gençliğe armağanı olan bu bayram, biz eğitimciler için, geleceği emanet ettiğimiz gençlere milli ruhu, sorumluluğu ve umudu aşılamak adına büyük bir fırsattır. Sporun disiplininden güç alan gençlik, yarının teminatıdır.