MİLLETVEKİLİ IŞIKVER, ELAZIĞ’IN TURİZM POTANSİYELİ İÇİN TBMM’DE ÖNEMLİ TALEPLERDE BULUNDU

KANUNLARIN HAYATIN GERÇEKLERİYLE UYUMLU OLMASI ZARURİDİR

MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver’in TBMM’de yaptığı konuşma:

Teşekkür ederim Sayın Başkan, Değerli milletvekilleri; 229 sıra sayılı Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin birinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Gazi Meclisimizi, aziz milletimizi ve ekranları başında bizleri takip eden tüm vatandaşlarımızı en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum.

Kanunlarımız, milletimizin ortak iradesinin hukuk metinlerine yansıyan şeklidir. Ancak toplumsal, ekonomik ve teknolojik dönüşüm süreçleri hızlandıkça, bu metinlerin de hayatın gerçekleriyle uyumlu hâle getirilmesi zaruridir. İşte bugün görüştüğümüz bu kanun teklifi, hem kamu hizmetlerinin etkinliğini artırmayı hem de uygulamada yaşanan bazı aksaklıkları ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının doğurduğu hukuki boşlukların giderilmesi de son derece önemli bir adım olacaktır.

VAKIFLAR MEDENİYETİMİZİN İNŞAASININ SEMBOLÜDÜR

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri; Vakıf müessesesi, sadece bir mülkiyet veya yardım anlayışı değildir; milletimizin vicdanında kök salmış, insanı merkeze alan bir medeniyet inşasının sembolüdür. Vakıflar, Anadolu’yu imar eden, şehirleri kimlikli kılan, kültürel sürekliliğimizi sağlayan sivil yapılar olarak bugün de önemini korumaktadır. Dolayısıyla bu kanun teklifi, geçmişle gelecek arasında köprü kuran, tarihimize sahip çıkarken geleceğe yön veren bir perspektif taşımaktadır.

Ancak bu yasal düzenlemeleri konuşurken, korumamız gereken sadece vakıf taşınmazları değildir; kıyılarımız, tarihi alanlarımız, ören yerlerimiz, ata yadigârı hatıralarımız da aynı zamanda bu hukuki korumanın şemsiyesi altında olmalıdır. Çünkü bunlar, millet olma şuurumuzun, ortak hafızamızın ve kimliğimizin yaşayan izleridir.

HARPUT’UN UNESCO YOLCULUĞUNA DESTEK TALEBİ

Sayın Başkan, Ülkemizin kültürel mirasını koruma iradesi, yerel ölçekteki kalkınma hamleleriyle desteklendiğinde gerçek anlamını bulmaktadır. Bu noktada, ben de kendi ilim Elazığ’dan, bir başka ifadeyle tarihimizin taşlara kazındığı kadim şehir Harput’tan söz etmek istiyorum.

Harput, yalnızca Elazığ’ın değil, bütün Türk-İslam medeniyetinin özeti gibidir. Camileriyle, kiliseleriyle, hanlarıyla, çeşmeleriyle, kalesiyle adeta açık hava müzesi niteliğindedir.

2017 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınması, bu eşsiz mirasın tescili açısından son derece önemli bir adım olmuştur. Ancak aradan geçen sekiz yıl içinde süreci kalıcı listeye taşıyacak somut ilerlemeler ne yazık ki kaydedilememiştir.

HARPUT BÜTÜNCÜL BİR YAKLAŞIMLA TURİZME KAZANDIRILMALIDIR

Yaklaşık on yıldır süren Harput Kalesi kazı çalışmaları, kısıtlı bütçeler ve mevzuat engelleri nedeniyle hedeflenen noktaya ulaşamamıştır. Kanun koyucu olarak bizler, bu tür projelere ivme kazandıracak düzenlemeleri yapmak zorundayız. Özellikle kazıların sürekliliğini sağlayacak bütçe yapıları ve yerel yönetimlerin inisiyatifini güçlendirecek modeller hayata geçirilmelidir.

6546 sayılı Kanun’un üçüncü maddesinde yapılan değişikliklerle, tarihi alanların korunması ve geliştirilmesi konusundaki esasların genişletilmesi, bu bakımdan son derece olumlu bir adımdır. Ancak bu adımların, Harput gibi kültürel miras alanlarının restorasyonu ve turizme kazandırılması için gerçek bir finansal vizyonla desteklenmesi gerekmektedir.

KARALEYLEK VE SAKLI KAPI KANYONLARI İÇİN TALEPLER

Elazığ sadece tarih şehri değil, aynı zamanda doğa harikalarının da evidir. Baskil ilçemizdeki Karaleylek ve Saklıkapı kanyonları, milyonlarca yıllık jeolojik süreçlerin bize armağan ettiği birer tabiat mucizesidir. Ancak bu alanlar, altyapı ve tanıtım eksiklikleri nedeniyle turizme kazandırılamamıştır.

HAZARBABA KAYAK MERKEZİ TURİZM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR DEĞERDİR

Benzer biçimde, Sivrice ilçemizdeki Hazarbaba Kayak Merkezi, kış turizmi açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Fakat yönetimsel ve mevzuatsal karmaşalar nedeniyle özel sektöre kazandırılamamış, dolayısıyla il ekonomisine beklenen katkıyı sağlayamamıştır.

Bu kanun teklifi, işte bu tür yatırımların önünü açacak, yerel potansiyellerin millî kalkınmaya dönüşmesini sağlayacak pratik düzenlemeleri içermelidir.

YEREL KAYNAKLARIN EKONOMİYE KAZANDIRILMASININ ÖNEMİ

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri; 2025 yılı ikinci yarısında yürürlüğe giren yeni teşvik mevzuatı kapsamında, Sivrice Hazar Gölü kıyısında konaklama, dalış merkezi, kongre tesisi ve spor alanı yatırımlarına yönelik çağrılar yapılmıştır. Ancak girişimcilerimiz, kıyı şeridi kullanımı ve çoklu kurum yetkileri nedeniyle bu fırsata yeterince ilgi gösterememiştir.

Hazar Gölü gibi turizm cennetlerimizin sürdürülebilir şekilde ekonomiye kazandırılması için mevzuatın sadeleştirilmesi ve çevreyle uyumlu yatırım modellerinin teşvik edilmesi elzemdir.

ARKEOLOJİ VE ETNOGRAFYA MÜZESİ ARTIK HİZMETE GİRMELİDİR

Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi de şehrimizin tarihî belleğidir. 1982 yılında açılan ve binlerce yıllık eserleri barındıran bu müze, 2016’dan bu yana kapalıdır. 2020 depremi sonrasında tamamen kullanılamaz hale gelen yapı, bugün hâlâ halkımızın hizmetine açılamamıştır.

Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından Harput yolu üzerindeki “Mekteb-i İdadî-i Hamidiye-i Mülkiye” binasının müzeye dönüştürülmesi yönünde atılan adım kıymetlidir, ancak restorasyonun bir an önce tamamlanması gerekmektedir. Çünkü müze, bir binadan öte, bir şehrin ruhunu geleceğe taşıyan hafızadır.

DEPREMLER TURİZMİ OLUMSUZ ETKİLEDİ, SEKTÖRE DESTEK TALEBİ

Sayın Başkan, 6 Şubat 2023 depremleri, 11 ilimizde ağır yıkımlara yol açmıştır. Kanun teklifiyle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’daki seyahat acentalarının aidat borçlarının silinmesi yönünde düzenleme yapılmaktadır. Ancak 2020’de 6.8 büyüklüğündeki depremle büyük kayıplar yaşayan Elazığ’ın da bu kapsama dahil edilmesi adaletin gereğidir.

Elazığ, hem 2020’deki yıkıcı depremle hem de 2023 afet zincirinin dolaylı etkileriyle büyük ekonomik darbe almıştır. Dolayısıyla bu düzenlemenin, depremden etkilenen tüm illeri kapsayacak şekilde genişletilmesi hem vicdanen hem hukuken doğru olacaktır.

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ’NİN KANUNLARA BAKIŞ AÇISI

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler, her kanun teklifini sadece teknik bir metin olarak değil, milletimizin geleceğini şekillendiren bir irade beyanı olarak görürüz. Vakıflar Kanunu değişikliği, geçmişin mirasını korurken geleceğin kalkınmasını inşa etme iradesidir.

Bu nedenle, kanun teklifinin hem kültürel hem ekonomik hem de sosyal boyutlarıyla milletimizin bütün kesimlerini gözeten bir vizyonla ele alınması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle, teklifin ülkemiz, milletimiz ve aziz Elazığ’ımız için hayırlara vesile olmasını diliyor; Gazi Meclisimizi, Sayın Başkanımız şahsında tüm milletvekillerimizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.