Elazığ
20 Aralık, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    38.25
  • EURO
    43.83
  • ALTIN
    4076.8
  • BIST
    9.317
  • BTC
    85102.848$

Milletvekili Erol: “Bir yanlışa daha tahammül edemeyiz”

Milletvekili Erol: “Bir yanlışa daha tahammül edemeyiz”

Küresel ısınmanın Elazığ’da artık somut sonuçlar doğurduğunu belirten CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, iklim krizinin yanlış ve bilim dışı projelerle daha da derinleştirilmemesi gerektiğini vurguladı. Kamu eliyle yapılan yatırımların günü kurtaran değil, uzun vadeli ve sürdürülebilir çözümler üretmesi gerektiğine dikkat çeken Erol, özellikle DSİ projeleri üzerinden önemli uyarılarda bulundu.

“Artık hata payımız yok”

Küresel ısınmanın artık soyut bir tartışma konusu olmaktan çıktığını ve doğrudan yaşamı tehdit eden bir gerçekliğe dönüştüğünü ifade eden Erol, kamu projelerinin bu yeni iklim gerçeğine göre planlanması gerektiğini belirterek,

“Küresel ısınmanın etkileri artık teorik bir tartışma olmaktan çıkmış, doğrudan yaşamı ve üretimi tehdit eden bir gerçeklik haline gelmiştir. Yağış rejimlerinin değiştiği, kuraklık riskinin arttığı ve su kaynaklarının her geçen gün daha da kıymetli hale geldiği bir dönemde, kamu eliyle yapılan projelerin bu gerçekliğe uygun, bilimsel ve uzun vadeli planlamalarla hayata geçirilmesi zorunludur. Aksi halde hatalı projeler, küresel ısınmanın yarattığı sorunları hafifletmek yerine daha da derinleştirmektedir” dedi.

“Bir yanlışa daha tahammül edemeyiz”

Elazığ’da DSİ tarafından inşa edilen Hamza Bey Barajı’nın bu hatalı anlayışın en net örneği olduğunu dile getiren Erol, barajın hem teknik hem de jeolojik açıdan ciddi sorunlar barındırdığını vurgulayarak,

“Elazığ’da DSİ tarafından inşa edilen Hamza Bey Barajı, bu hatalı yaklaşımın en somut örneklerinden biridir. Su tutma kapasitesi ve jeolojik yapısı itibarıyla sorunlu olduğu bilinen bir alanda inşa edilen bu baraj için harcanan milyonlarca lira, bugün Elazığ’ı daha büyük risklerle karşı karşıya bırakmıştır” ifadelerini kullandı.

“Kamu kaynakları göz göre göre israf edilemez”

Su tutmayan bir baraj gerçeği ortadayken şimdi de Tarhana Çayı’ndan su getirilmek istenmesini eleştiren Erol, bunun yeni bir israf ve risk alanı yarattığını belirterek,

“Su tutmayan bir baraj gerçeği ortadayken, şimdi de Tarhana Çayı’ndan Hamza Bey Barajı’na su aktarılması yönünde çalışmalar yapılması, israf edilen kamu kaynaklarına yenilerinin eklenmesi anlamına gelmektedir” şeklinde konuştu.

“Kararlar istişare ile alınmalı”

Tarhana Çayı’nın tarımsal sulama açısından hayati bir öneme sahip olduğunu hatırlatan Erol, alınan kararların kimlere danışılarak verildiğinin belirsiz olduğunu ifade ederek,

“Tarımsal sulamada hayati öneme sahip olan Tarhana Çayı’nın, su tutmayacağı bilinen bir barajı beslemek için kullanılması ne kadar doğrudur? Bu karar alınırken bölge çiftçisinin, üreticinin ve suyu fiilen kullanan vatandaşların görüşü alınmış mıdır? DSİ Genel Müdürlüğü, bu uygulamanın orta ve uzun vadede yaratacağı riskleri bilimsel verilerle hesaplamış mıdır?” dedi.

“Risk her geçen gün artıyor”

Yağışların Aralık ayının ortasına gelinmesine rağmen yok denecek kadar az olduğuna dikkat çeken Erol, geçici çözümlerle sürecin yönetilemeyeceğini belirterek,

“İçinde bulunduğumuz Aralık ayının ortasına gelinmesine rağmen Elazığ’da yağışların yok denecek kadar az olması, kuraklık riskinin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını açıkça göstermektedir. Geçici çözümlerle, bir kaynaktan alıp başka bir sorunlu yapıya aktarılan suyla bu sürecin yönetilmesi mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

“Tarımsal üretime zararı kabul edemeyiz”

Tarhana Çayı’nın zarar görmesi halinde bunun tarımsal üretime büyük darbe vuracağını vurgulayan Erol, sorumluluğun kimde olacağının net olmadığını söyleyerek,

“Elazığ’ın en bereketli tarım alanlarını besleyen ve genç tarım nüfusunun geçim kaynağı olan Tarhana Çayı’nın zarar görmesi halinde bunun bedelini kim ödeyecektir? Tarımsal üretimde yaşanacak kayıpların, su kaynaklarının geri dönülmez şekilde tahrip edilmesinin ve kamu kaynaklarının boşa harcanmasının sorumluluğu kime ait olacaktır?” diye konuştu.

“Açık ve şeffaf olun”

Küresel ısınmayla mücadelenin bilimsel ve şeffaf bir anlayışla yürütülmesi gerektiğini belirten Erol, günü kurtaran yaklaşımların Elazığ’ın geleceğini tehlikeye attığını dile getirerek,

“Küresel ısınmanın etkileriyle mücadele etmek, hatalı projeleri yeni müdahalelerle yamamakla değil; bilimsel verilere dayalı, şeffaf, katılımcı ve sürdürülebilir bir su yönetimi anlayışıyla mümkündür” ifadelerini kullandı.

“Kamuoyu bilgilendirilmeli”

Son olarak DSİ Genel Müdürlüğü’ne çağrıda bulunan Erol, Elazığ halkının açık ve net bilgi alma hakkı olduğunu vurgulayarak,

“DSİ Genel Müdürlüğü’nün Hamza Bey Barajı ve Tarhana Çayı ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında kamuoyunu bilgilendirmesi gerekmektedir. Yapılan risk analizleri, alınan ve alınması planlanan önlemler tüm detaylarıyla paylaşılmalıdır. Elazığ halkının geleceğini ilgilendiren bu süreç, kapalı kapılar ardında değil, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda yönetilmelidir” dedi.

 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.