BAŞKAN GÖK: 2025 SAĞLIK ÇALIŞANLARI İÇİN TÜKENMİŞLİK YILI

Tüm Sağlık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Timur Gök, 2025 yılının sağlık çalışanları açısından “tükenmişliğin, umutsuzluğun ve görmezden gelinmenin yılı” olduğunu belirtti.33

Yaptığı açıklamada Gök. "2025 yılı, sağlık çalışanları açısından yalnızca bir takvim yılı değil; tükenmişliğin, umutsuzluğun ve görmezden gelinmenin yılı olarak kayıtlara geçmiştir.

Sağlık çalışanları 2025 yılına girerken; tek kalem ve emekliliğe yansıyan maaş, enflasyon karşısında korunmuş ücret artışı, adil nöbet ve fazla mesai ödemeleri, sağlıkta şiddeti önleyecek caydırıcı düzenlemeler ve kronik personel açığının giderilmesi gibi temel taleplerinin karşılanmasını bekliyordu. Ancak yıl sonunda gelinen noktada, bu beklentilerin büyük bölümünün karşılanmadığı, sorunların ise daha da derinleştiği görülmüştür.

Artan iş yükü, kronik personel eksikliği, adaletsiz çalışma düzeni, performans baskısı, şiddet olayları ve geçim derdi; sağlık çalışanlarını mesleğinden soğutmuş, birçok çalışanı fiziksel ve ruhsal çöküşün eşiğine getirmiştir.

Yıl içerisinde maaş artışları yapılmış olsa da, bu artışlar yüksek enflasyon karşısında reel bir kazanıma dönüşmemiş, sağlık çalışanlarının alım gücü her geçen gün daha da gerilemiştir. Döner sermaye ve ek ödeme sistemi adaletsiz yapısını korurken, artan nöbet ve fazla mesai yüküne rağmen karşılığı yeterli düzeyde verilmemiştir.

Gece gündüz demeden hizmet üreten, afetlerde, salgınlarda ve en zor koşullarda dahi görev almaktan kaçınmayan sağlık emekçileri; 2025 yılında ne yazık ki hak ettiği değeri görememiştir. Emek karşılığı olmayan ücret politikaları, keyfi görevlendirmeler ve liyakatsiz uygulamalar tükenmişliği daha da derinleştirmiştir.

Sağlıkta şiddete karşı etkili ve caydırıcı adımlar hâlâ atılmamış, yapılan açıklamalar sahada karşılık bulmamıştır. Çalışan güvenliği çoğu zaman kâğıt üzerinde kalmış; yönetici baskısı, mobbing ve güvencesizlik algısı sağlık çalışanlarının psikolojik yükünü artırmıştır.

Bugün gelinen noktada sağlık çalışanları yalnızca yorgun değil; kırgın, umutsuz ve tükenmiştir.

Buradan açıkça ifade ediyoruz:

Sağlık çalışanları fedakârlıkla değil, adaletle ayakta kalır. Ek ödeme değil, tek ve emekliliğe yansıyan maaş istiyoruz. Angarya görevlendirmelere, keyfi uygulamalara ve mobbinge son verilmelidir. Sağlıkta şiddet gerçek anlamda bitirilmelidir. İnsan onuruna yakışır çalışma koşulları artık bir lütuf değil, zorunluluktur.

Unutulmamalıdır ki; Tükenen sağlık çalışanı, tükenen sağlık sistemi demektir.

2025’i tükenmişlik yılı yapan anlayış değişmediği sürece, sorunlar büyüyerek devam edecektir. Sağlık çalışanlarının sesi duyulmalı, talepleri daha fazla görmezden gelinmemelidir.

Bizler susmayacağız. Çünkü bu mücadele yalnızca sağlık çalışanları için değil, toplumun sağlığı için verilmektedir." Dedi.