BAŞKAN EFE: “ADALET BİR LÜTUF DEĞİL, ANAYASAL BİR HAKTIR”

Elazığ Barosu Başkanı Av. Melih Efe, Elazığ Adliyesi’nin artık işlevini yitirdiğini ve her geçen gün büyüyen bir adalet krizinin eşiğinde olduklarını açıkladı. Başkan Efe, yerel basına verdiği çarpıcı açıklamada, “Bu binada artık adalet değil, mağduriyet üretiyoruz” diyerek hem kamuoyuna hem de yetkililere çağrıda bulundu.
MEVCUT ADLİYE BİNASI ARTAN YÜKÜ KALDIRAMIYOR
Son yıllarda artan nüfus ve dava yüküne rağmen Elazığ Adliyesi'nin yetersiz fiziki altyapısı, vatandaşların ve hukuk çalışanlarının mağduriyetini katlayarak büyüttüğünü ifade eden Başkan Efe; “Avukatlar ve dava tarafları, dar koridorlarda saatlerce ayakta beklemek zorunda kalıyor. Yeni kurulan mahkemeler, doğal ışık almayan, havasız odacıklarda görev yapıyor. Avukatların müvekkilleriyle gizli görüşmeler yapabileceği bir odanın dahi bulunmaması, savunma hakkını doğrudan zedeliyor.”dedi.
“ADALET BİR LÜTUF DEĞİL, ANAYASAL BİR HAKTIR”
“Adalete erişim, bir lütuf değil, toplumsal barışın ve kamu düzeninin vazgeçilmez bir teminatı olan anayasal bir haktır.”diyen Efe, devletin asli görevlerinden birinin adil yargılanma hakkının sağlanması olduğunu hatırlatarak, bu konuda yaşanan eksikliklerin artık görmezden gelinemeyecek seviyeye ulaştığını dile getirerek; “Hukuk devletinin temeli, Anayasamızın 36. maddesi ile güvence altına alınan ve her bireyin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu gerçeğidir. Bu hakkın layıkıyla tesisi, devletin en asli ve ertelenemez görevidir. Zira adalete erişim, bir lütuf değil, toplumsal barışın ve kamu düzeninin vazgeçilmez bir teminatı olan Anayasal bir haktır.”dedi.
BU BİR YAPI SORUNU DEĞİL, HUKUK DEVLETİ SORUNUDUR”
Av. Melih Efe, sorunun yalnızca bina meselesi olmadığını, bu durumun artık hukukun üstünlüğünü ve devletin saygınlığını zedeleyen bir kriz olduğunu söyledi. Açıklamasında şu ifadeye yer verdi:
“Elazığ Barosu olarak, bu temel ilke ve sorumluluktan hareketle, uzun zamandır kanayan bir yara haline gelen ve artık kangrene dönme tehlikesi taşıyan bir sorunu, hukuki ve fiili tüm veçheleriyle bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunma zaruretini hissediyoruz:
Elazığ Adliyesi’nin mevcut fiziki yapısı, adaletin tecellisine hizmet etme kabiliyetini yitirme noktasına gelmiştir. Artan nüfus ve dava yükü karşısında yetersiz kalan mevcut adliye binasında, adaletin ruhuna ve insan onuruna aykırı bir fiili durum yaşanmaktadır. Yeni kurulan mahkemelerin kalem ihtiyaçlarının, koridorların alüminyum doğramalarla bölünmesi suretiyle oluşturulan, gün ışığından mahrum ve havasız odacıklarda karşılanmaya çalışılması, içinde bulunduğumuz vahametin en somut göstergesidir. Avukatların ve dava taraflarının bir arada daralan koridorlarda ayakta saatlerce beklemek zorunda kaldığı, avukatların müvekkilleriyle mesleki sır ve mahremiyet çerçevesinde görüşebileceği bir odanın dahi bulunmadığı bu yapı, adil yargılanma hakkını ve savunmanın kutsallığını her gün zedelemektedir.”
YENİ ADALET SARAYI TALEBİ
“Yargılamanın sacayaklarını oluşturan hâkim, savcı ve avukatların yanı sıra, adliye personelinin ve en önemlisi hak arama mücadelesi veren vatandaşlarımızın maruz bırakıldığı bu koşullar, "usul ekonomisi" ilkesinin açık bir ihlalidir. Duruşma salonlarının yetersizliği nedeniyle duruşmaların sürekli ertelenmesi, engelli ve yaşlı bireylerin binalar arası geçişte yaşadığı zorluklar ve temel fiziki altyapı eksiklikleri, yargılamaları makul sürede sonuçlandırma hedefini imkânsız kılmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, özellikle kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, velayet ve iş davaları gibi hassasiyet arz eden dosyalarda geciken adalet, telafisi imkânsız mağduriyetler yaratmaktadır. Adaletin gecikmesi, adaletin hiç tecelli etmemesiyle eşdeğer olup, toplumun yargı sistemine olan güvenini temelden sarsmaktadır.”
“SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ”
Bu sorun artık doğrudan doğruya temel hak ve hürriyetlere erişimi engelleyen, hukukun üstünlüğünü ve devletin saygınlığını zedeleyen bir adalet krizine dönüşmüştür. Bu itibarla, Elazığ Adliyesi'nin mevcut kampüs alanı içerisinde; çağdaş teknolojik donanıma sahip, "silahların eşitliği" ve "çelişmeli yargılama" ilkelerine uygun fiziki şartları haiz, mahremiyet ve güvenliği temin eden, erişilebilirlik standartlarını eksiksiz karşılayan yeni bir adalet sarayının inşası, ertelenemez ve müzakere edilemez bir zorunluluktur. Bu talep, yalnızca biz hukukçuların değil, adalete susamış tüm Elazığ halkının haklı ve meşru talebidir. Elazığ Barosu olarak, Anayasa ve kanunların bizlere yüklediği sorumluluk gereği, bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı; tüm yetkili mercileri ve siyasi iradeyi, bu ertelenemez ihtiyacın giderilmesi yönünde somut ve ivedi adımlar atmaya davet ettiğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.”
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- VALİ HATİPOĞLU İLE İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ ŞAHİN BİR ARAYA GELDİ
- BATI: FİYATLARIMIZ ENFLASYONDAN ETKİLENMEDİ,GEÇEN YILKİ FİYATLARLA SATIŞ YAPIYORUZ
- MİLLETVEKİLİ KELEŞ: “VATANDAŞLARIMIZLA BİRLİK VE GÖNÜL BİRLİĞİ İÇİNDE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ.
- ALPGİRAY ÇOBAN’IN SAĞLIK DURUMU AÇIKLANDI
- ZAFER PARTİSİNİN 4. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.