Zülfü Bal’dan Sert Eleştiri: “FETÖ’cülere Hakaret Ettim, Yargılanıyorum”
GenelGazeteci Zülfü Bal, Medya Adam YouTube kanalında yayımladığı videoyla kamuoyunu sarsan açıklamalarda bulundu. FETÖ ile mücadele eden gazetecilerin yargılandığını, buna karşılık soru çalanların, Fetö’den ceza almış olanların, yolsuzluk yapanların korunduğunu söyleyen Bal, “Demek ki bu ülkede FETÖ’ye karşı çıkarsan yargılanırsın, översen korunursun,” diyerek sert bir çıkış yaptı.
Gazeteci Zülfü Bal, Medya Adam YouTube kanalında yayımladığı videoyla kamuoyunu sarsan açıklamalarda bulundu. FETÖ ile mücadele eden gazetecilerin yargılandığını, buna karşılık soru çalanların, Fetö’den ceza almış olanların, yolsuzluk yapanların korunduğunu söyleyen Bal, “Demek ki bu ülkede FETÖ’ye karşı çıkarsan yargılanırsın, översen korunursun,” diyerek sert bir çıkış yaptı.
Sosyal Medya Paylaşımı Rektöre Yoruldu, Dava Açıldı
Bal’a yönelik ilk iddianame, sosyal medya hesabında yaptığı “Fetöcü,Fetö sevici,Fetö destekçisi tonla şahibesi olan birine kimler destek olduysa hepsiyle mücadele edeceğiz.Babamın oğlu bile olsa savaşacağız. Fetö ve Fetöcüler ile mücadele etmeyenlere veyl olsun. Fetöcüye destek verenlerin başına GÖK’ten TAŞ yağsın” paylaşımına dayandırıldı. Bu sözlerin Elazığ Fırat Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’a yönelik olduğu iddiasıyla dava açıldığını ifade eden Bal, “Bu deyimsel bir ifadedir. Biz gazeteciler haberlerimizde deyim, atasözü vurguları her zaman kullanırız ve bu deyimler öne çıksın diye büyük küçük harf kullanımında tercih biz gazetecilere aittir.Bu paylaşımım bir yıldır hesabımda duruyor. Bir kişi bile o paylaşımın altına rektörü kastettin, şunu bunu kastettin şeklinde bir yorum yazmadı, bir tahminde bulunmadı. Sadece Rektör ve Savcı bu yönde bir niyet okuması yaptı.Niyet okuma yöntemi bahane edilerek sürekli gazeteciye dava açan bir anlayışla karşı karşıyayız,” dedi.
Gazeteci Zülfü Bal daha önce Rektörün Fetö Geçmişini Haber Yapmıştı
Rektörün Fetö bağlantılarını,Fetö geçmişini, Fetö üyesi olmaktan açığa alındığı, oğlununda fetö soruşturması kapsamında ihraç edildiği iddialarını defalarca haber yapan ama her haberinden sonra suç duyuruları ve açılan davalar ile susturulmaya çalışılan gazeteci Zülfü Bal, bu suç duyurularından takipsizlik alınca bu kez de içerisinde hiç bir isim olmayan Fetöcülere hakaret içeren paylaşımlarından dolayı yargılanıyor.
Akademik Skandal: Çalınan Sorularla Kadro Aldığı İddia Edilen D.A Korundu
Bal’a yönelik ikinci iddianamenin odağında ise çarpıcı bir akademik yolsuzluk iddiası yer aldı. FETÖ bağlantılı olduğu öne sürülen bir sınav yolsuzluğunda, D.A. adlı bir öğretim görevlisinin adının geçtiğini belirten Bal, şöyle konuştu:
“Hani hain fetö vardı ya, şerefsiz fetö vardı ya, soruları çalıyorlardı ya… İşte o soruları çalanlardan biri D.A. ama buna rağmen sadece 50 puan alabilmiş.’ yine bu haber ile ilgili belgeleri ve ilgili mahkeme tutanaklarını yayınlamama rağmen, D.A ‘nın şahsıma açmış oldu 2 adet davadan takipsizlik almama rağmen savcı iddianamesi ile takipsizlik aldığım fetöye hakaret haberimden dolayı yine yargılanıyorum.”
Bu olayın detaylarına da değinen Bal, YÖK’ün bu kişi hakkında soruşturma açılması için Fırat Üniversitesi’nden sevk talep ettiğini ancak Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın üniversite içinde bir komisyon kurdurarak “bu kişi suçsuzdur” şeklinde karar almaya çalıştığını iddia etti. YÖK ise bu girişimi reddederek, “Sen kendi içinde komisyon kurup kimseyi aklayamazsın” dedi.
Bal, yaşananları “FETÖ’nün hâlâ korunduğu bir yapı var” sözleriyle yorumladı.
“Beni Örnek Alın: FETÖ’yü Övün, Eleştirmeyin”
Bal, ironi yüklü açıklamasında şunları söyledi:
“Benim durumumu örnek alın. FETÖ’yü övmüş olsaydım bu davalar açılmazdı. Eleştirdiğim için, fetöye hakaret ettiğim için, fetöcüleri ifşa ettiğim için yargılanıyorum. O yüzden tavsiyem şu: FETÖ’yü övün, sakın ha eleştirmeyin. Yoksa benim gibi sürekli yargılanırsınız.”
“Savunma Hakkım Engellendi”
Zülfü Bal, duruşma sürecinde de büyük bir hukuksuzluk yaşandığını ifade etti. Savunma yapmaya çalıştığında hakimin kendisini susturduğunu belirterek, “Hakim bana ‘Anlattıkların yeterli bu kadar vaktim yok, bu gün görmem gereken bir sürü dava var’ dedi ve savunmamı tamamlamama müsade etmedi. Rektörün avukatı belgesiz yalan haberler yaptığımı söyleyince, haberlerimin hepsi belgelidir cümlesini kullandım ve hakim beni mahkeme salonundan çıkarttı. Yani hem suçlanıyorsun hem de savunmanı yapamıyorsun. Bu, adalet adına kara bir lekedir,” dedi.
Yargıdaki Aile Bağlantıları Dikkat Çekiyor
Zülfü Bal’ın dikkat çektiği bir diğer kritik nokta ise, kendisine sürekli davalar açan rektör Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın kardeşi Doç. Dr. Seracettin Göktaş’ın, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Başkanı olması. Bal, bu bağlantının sürece etki edip etmediğinin kamuoyunun dikkatinden kaçmaması gerektiğini vurgulayarak şu ifadeyi kullandı:
“Bu davalarda yargı bağımsız mı, yoksa aile bağları etkili oluyor mu sorusu endişe vericidir. Rektör Göktaş’ın kardeşi Yargıtay’da yüksek bir görevde. Herkesin sorması gereken şu: Bu tür aile bağları, akademideki usulsüzlüklerin üzerini örtmek için mi kullanılıyor?
Umarım bu iddialar ve bu düşünceler asılsızdır ve bizler yanılıyoruzdur.”
“FETÖ ile Mücadele Edenleri Susturamazsınız”
Videonun sonunda kamuoyuna seslenen Bal, “FETÖ’nün gerçek yüzünü anlatmaya devam edeceğim. İstediğiniz kadar dava açın, mahkeme salonundan çıkartın; bu ülkenin gerçekleri susmayacak. FETÖ ile mücadele edenleri değil, ona göz yumanları sorgulayın!” dedi.
Devletçi ve Milliyetçi Bir Gazeteciyi Korkutamazsınız
Zülfü Bal’ın anlattıkları, yalnızca bireysel bir mağduriyetin ifadesi değil; sistematik bir suskunluğun, görmezden gelinen bir adaletsizliğin ve bilinçli şekilde bastırılmak istenen bir gazetecilik anlayışının açık göstergesidir. FETÖ gibi karanlık yapılara karşı cesaretle mücadele edenlerin mahkemelerde süründürüldüğü, ancak bu yapılara göz yumanların korunup kollandığı bir düzen, ne halk vicdanında meşrudur ne de hukuk devletine yakışır.
Kamu adına konuşan, halk adına soran, devletin ve milletin çıkarlarını savunan bir gazeteciyi susturmak için açılan davalar, adaletin değil, baskının göstergesidir. Yargının bağımsızlığı, savcının tarafsızlığı ve hakimin adil yaklaşımı, bir ülkenin demokrasisinin bel kemiğidir. Ancak bir gazeteci, sırf FETÖ ile mücadele ettiği, yolsuzlukları ifşa ettiği için susturuluyorsa; bu artık sadece bir dava değil, halkın gözünde bir utanç vesikasıdır.
Zülfü Bal son sözlerinde “Ben Devletçi, Milliyetçi bir gazeteciyim. Devletime ve yargıya her zaman güvenmiş birisiyim. Bu güvenimde devam edecektir. Lakin bu tür susturmaya yönelik yargı sopası ile susacağımı da kimse düşünmesin.” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir