ZAFER PARTİSİNİN 4. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ

Zafer Partisi Elazığ İl Başkanı Onur Omrak, partinin 4. kuruluş yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaparak, hem partiye gönül verenlere teşekkür etti hem de Zafer Partisi'nin kuruluş felsefesini ve gelecek vizyonunu bir kez daha kamuoyuna duyurdu.

26 Ağustos 2021 tarihinde kurulan Zafer Partisi’nin bu özel günü, tarihsel bir anlam taşıyor. Çünkü aynı tarihte iki büyük zafer yaşanmıştı: Malazgirt Meydan Muharebesi (1071) ve Büyük Taarruz (1922). İl Başkanı Omrak, bu tarihi tesadüfün aslında bir mesaj taşıdığını vurguladı:
“Partimizin adı ve kuruluş tarihi, milletimizin şanlı zaferleriyle özdeşleşmiştir. Zafer Partisi, bağımsızlık ve hürriyet iradesinin siyasal sembolüdür.”

“BU PARTİ, SIĞINMACI POLİTİKALARINA KARŞI MİLLİ BİR TEPKİDİR”

Zafer Partisi’nin kuruluş sebebine değinen Omrak, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden birine dikkat çekerek, “Zafer Partisi, bu politikaların Türk milletinin sosyal dokusunu bozduğunu görerek doğmuş bir tepki hareketidir”dedi.

“TÜRK’ÜN BİN YILLIK YÜRÜYÜŞÜNÜN BUGÜNKÜ TEMSİLCİSİYİZ”

Onur Omrak, partinin genç yaşına rağmen kadim bir misyon taşıdığını belirterek, Zafer Partisi’nin, köklerini Ahmed Yesevî’nin ahlakından, Bilge Kağan’ın fedakârlığından ve Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık anlayışından aldığını söyledi.
Başkan Omrak açıklamasının devamında şu ifadelere yerverdi;

“MİLLETİMİZİN SESİ, GENÇLİĞİMİZİN UMUDU OLDUK”

“Biz sadece dört yıllık bir siyasi parti değiliz. Biz, Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Dumlupınar’dan 15 Temmuz’a kadar süren bin yıllık mücadelenin bugünkü siyasi temsilcisiyiz.”
Bu söylem, partinin ulusal kimliğe dayalı duruşunu ve Türk milliyetçiliğini çağın gerekleriyle sentezleme iddiasını yansıtıyor. Zafer Partisi, 26 Ağustos 2021 tarihinde kurulmuştur. Bu tarih, yalnızca bir parti kuruluş günü değil; Türk tarihinin en büyük dönüm noktalarından biri olan 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi’nin ve 26 Ağustos 1922 Büyük Taarruz’un yıldönümüdür. Partimizin adı ve kuruluş tarihi, milletimizin şanlı zaferleriyle özdeşleşmiş, bağımsızlık ve hürriyet iradesinin sembolü haline gelmiştir. Zafer Partisi’nin kuruluş hikâyesi; Türk milletinin birliğini, dirliğini ve varlığını tehlikeye atan sığınmacı ve kaçak göçmen politikalarına karşı milli bir duruş sergilemek, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesini korumak ve Atatürk’ün yolunda Türk milliyetçiliğini çağın gerekleriyle buluşturmak için atılmış cesur bir adımdır”

“BİN YILLIK YÜRÜYÜŞÜN DEVAMIYIZ”

“Zafer Partisi, yalnızca dört yıl önce kurulmuş genç bir parti değildir; o, aslında Türk’ün bin yıllık yürüyüşünün bugünkü temsilcisidir. Ahmed Yesevî’den miras aldığımız imanla, Türk’ün ahlakını ve adaletini siyasetimizin temeline koyduk. Bilge Kağan’ın ‘Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım’ anlayışını şiar edindik. Atatürk’ün ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesini siyasetimizin pusulası yaptık. Malazgirt’teki zafer, Söğüt’teki diriliş, Çanakkale’deki destan, Sakarya’da ve Dumlupınar’daki topyekûn direniş bugün Zafer Partisi’nin siyasi varlığında yaşamaktadır. Bizim mücadelemiz, Türk milletinin bin yıllık mücadelesinin günümüzdeki devamıdır”

“DÖRT YILDA MİLLETİMİZİN SESİ OLDUK”

“Kurulduğu günden bu yana Zafer Partisi, Türk milletinin sığınmacı istilasına karşı en net, en kararlı ve en cesur duruşu sergilemiştir. Milletimizin kaynaklarının yabancılara peşkeş çekilmesine itiraz etmiş, Türk gençliğine umut olmuş, çiftçinin, esnafın, işçinin ve memurun yanında dimdik durmuştur. Türk kadınının, Türk aile yapısının ve Türk kültürünün korunması için kararlılıkla mücadele etmiştir” dedi.

“GELECEK BİZİMDİR”

“Zafer Partisi’nin 4. yıl dönümünde bir kez daha ilan ediyorum:
Türk vatanı Türk milletinindir.
Türkiye, Türklerin ebedî yurdudur.
Cumhuriyet, Türk milletinin bağımsızlık senedidir.
Bu kutlu yürüyüşte yanımızda olan tüm dava arkadaşlarımıza, teşkilatlarımıza, gençlerimize ve bizlere güvenen aziz Türk milletine şükranlarımı sunuyorum. Zafer Partisi, dün olduğu gibi bugün de yarın da Türk milletinin sesi, Türk devletinin teminatı olmaya devam edecektir. Ne Mutlu Türk’üm Diyene!”